Guido Bonatti, 13. yüzyılda yaşamış önemli bir İtalyan astronom ve astrologdur. Ortaçağ’da astrolojinin en etkili figürlerinden biri olarak kabul edilir. Bonatti, özellikle astrolojik öğretileri ve uygulamalarıyla tanınır ve bu alanda yazdığı eserlerle büyük bir etki yaratmıştır.

Neden Burçlar Bu İsimlerle Adlandırıldı.

Bölüm VII.

Şimdi, burçların neden bu isimlerle adlandırıldığını açıklamak gerekmektedir. Birçok neden vardır, bunlardan biri, bu burç olarak adlandırılan yerlerde, eğer bir yıldızdan diğerine bir çizgi çekilirse, burcun ismine benzeyen belirli bir şekil oluşturacak şekilde yıldızların yerleşmiş ve düzenlenmiş olmasıdır. Ptolemy’nin* güney yönüne o kadar gittiği ve ekvatorun altında kaldığı, ve orada bu şeyleri gördüğü için uzun süre durduğu söylenir. Burçların bu isimlerle adlandırılmasının başka bir nedeni daha vardır, yani Güneş Koç burcuna girdiğinde, ısının artmasıdır çünkü Güneş ekvator çizgisinden uzaklaşmaya başlar ve kuzey bölgelerinin zirvesine yaklaşır ve güçlenir, bu nedenle Koç’un hayvansal güçlerle ilgili olarak güçlere sahip olduğu söylenir. Bu nedenle, ısı artar ve Güneş’in Koç burcunda olduğu zamana göre daha da güçlenir; ve bu, Boğa’nın doğasına benzer, çünkü Boğa, Koç’tan daha güçlü bir hayvandır ve Güneş’in ekvatordan sapması ve kuzey bölgesinin zirvesine yakınlığı, Güneş Koç burcundayken olduğundan daha büyüktür. Ardından Güneş İkizler burcuna girer; ve bu burca İkizler denir çünkü o zaman ısı iki katına çıkar ve başlangıçta olduğundan daha fazla iki katına çıkar. Daha sonra ekvatordan en uzak noktaya ve başın üzerinde en yüksek noktaya ulaşır.

Ancak neden sadece on iki burç olduğu sorulabilir. Burçların neden on iki olduğu ve ne daha fazla ne de daha az olduğu konusunda birçok neden ileri sürülebilir. Bunlardan biri (çok güçlü bir neden olmasa da) on ikiliğin, diğer sayılardan daha mükemmel olduğudur; çünkü ondan türeyen çarpımlar, bölümleri arasında daha fazla düzenlenmiş bölümler barındırır. Diğer herhangi bir sayıdan daha fazla düzenli bölünmeyi içinde barındırır. On iki, üçlünün dörtlü ile ve dörtlünün üçlü ile, ikilinin altılı ile ve altılının ikili ile çarpılmasıyla oluşur ve aynı parçalarla çeşitli şekillerde bölünür.

Arastellus*, Albumasar* ve Aaydemon* gibi filozofların söylediğine göre, hiçbiri bunu çürütecek cesareti bulamamış ve yukarıda belirtilen nedenden daha az etkili olmayan başka bir neden de vardır; tüm elementlerden oluşan şeylerin dört elementten, yani ateş, hava, su ve toprak ile bireysel niteliklerden oluştuğu ve dünyanın tüm bireysel parçalarının da bu dört elementten oluştuğu belirtilmiştir. Ve bu dört elementin her birinde üç şey vardır: yani başlangıç, orta ve son, dolayısıyla dört element üç ile çarpıldığında on iki eder. Burçlar bozulmaz, ancak elementleri bozarlar. Dört element, burçların ve gezegenlerin durmaksızın dönen hareketleriyle bozulur. Aksi takdirde, elementler bozulmazdı. Yıldızlar ve onların hareketleri tarafından bozulmadıkları sürece oldukları gibi kalırlardı. Yıldızların elementler etrafındaki dönüşü onları bozar ve onlar da birbirlerini sırayla bozar. Daha soylu olanlar, yani aktif elementler, daha az soylu olanlar, yani pasif elementleri bozar. Bu nedenle birbirlerini sırayla çevrelerler. Bu, tüm türlerin bireysel şeylerinin oluşumunun nedenidir. Burçlar, dört elementin sayısına göre bölünmüştür çünkü dört farklı doğa veya niteliğe sahip dört element ile burçların on ikilik sayısı algılanır; çünkü elementlerden biri sıcak ve kurudur, yani ateş; bir diğeri sıcak ve nemlidir, yani hava; bir diğeri soğuk ve nemlidir, yani su; ve bir diğeri ise soğuk ve kurudur, yani toprak.

Ve her ne kadar elementler bileşik olarak adlandırılsa da, her birinin yalnızca bir özelliği vardır. Ateşin özelliği sıcaklık; havanın özelliği nem; suyun özelliği soğukluk; toprağın özelliği ise kuraklıktır. Bu nedenle burçların, alt düzeydeki şeyler üzerinde bıraktıkları dört çeşitliliğe, yani sıcak ve kuru, sıcak ve nemli, soğuk ve nemli, soğuk ve kuru olarak uygun şekilde düzenlenmesi gerekir. Bu nedenle, bu burçlardan üçüne ateşli denir: Koç, Aslan ve Yay. Diğer üçüne ise toprak burçları denir: Boğa, Başak ve Oğlak. Bir diğer üçü ise hava burçları olarak adlandırılır: İkizler, Terazi ve Kova. Son olarak, diğer üçü ise su burçları olarak adlandırılır: Yengeç, Akrep ve Balık.

Bu şekilde, burçların sadece on iki olması gerektiği, ne daha fazla ne de daha az olması gerektiği keşfedilmiştir. Çünkü her biri dört element üzerinde evrensel olarak etkide bulunur ve her biri kendisine atanan element üzerinde, başlangıç, orta ve son olmak üzere üç varoluş durumuna göre etkide bulunur. Dolayısıyla varoluş durumları, her elementteki burçlar üzerinde üçlü gruplar halinde etkide bulunur ve dört element vardır. Bu nedenle, 12 burç olması gereklidir, ne daha fazla ne de daha az. Bu yüzden Koç, Aslan ve Yay burçları ateşli olarak adlandırılmıştır. Boğa, Başak ve Oğlak burçları toprak; İkizler, Terazi ve Kova burçları hava; Yengeç, Akrep ve Balık burçları ise su burçları olarak adlandırılmıştır.

Burçların Elementler Üzerindeki Etkisi ve Hangi Burçların Hangi Elementler Üzerinde Etkili Olduğu
Bölüm II.

Önceki bölümde, burçların elementler üzerinde etkili olduğu söylenmiştir. Şimdi ise, bu bölümde, her burcun hangi element üzerinde ve hangi şekilde etkili olduğu açıklanacaktır. Koç, Aslan ve Yay burçları ateşli burçlar olduğundan, ateş elementine etki ederler, ancak farklı şekillerde.

Koç Burcu :

Koç burcu, ateş elementine ılımlı sıcaklık ve kuruluk etkisi bırakarak etki eder. Bu ılımlılık, herhangi bir türün bireyinde doğal bir hareketin başlangıcını oluşturur, yani bir hayvanın başka bir hayvanla bir araya gelerek aynı türden diğer bireylerin üretilmesini sağlar, böylece tür, ardışık olarak korunur. Çünkü türler, bireyler aracılığıyla uzun süre korunamaz, zira bireyler süre ve zaman açısından sınırlıdır. Bu yüzden türler, ardışıklık yoluyla korunmazsa yok olur ve ortadan kaybolur. Bu nedenle Koç, doğal hareketin başlangıcıdır; tohumların filizlenmesi, ağaçların çiçek açması, yaprak ve dallar çıkarması, meyve vermesi, ve filizlenen otların ve tohumların büyümesi, çoğalması, ve tüm bitkilerin gelişmesi ve büyümesi için etkilidir. Böylece, ateşli burçların ateş elementine etkide bulunduğu ilk varoluş şekli budur.

Aslan Burcu :

Aslan, ateş elementine aşırı sıcaklık ve kuruluk getirerek etki eder; bu aşırılıktan dolayı doğal hareketin başlangıcı, meyveleri, ağaçların ve otların yapraklarını engeller ve bu tür şeyleri yok olma yönünde ilerlemesine neden olur, çünkü olgunlaşma bir tür yıkımdır. Bu dönemde çok az tohum filizlenir ve çok az bitki büyüme veya gelişme gösterir; ve hayvanların da çoğu, irade eksikliğinden dolayı, türlerinin çoğalması veya korunması yönünde hareket etmez. Gerçekten de, Aslan burcunun ateş elementi üzerindeki etkisi devreye girdiğinde, bazı hayvanlar saklanmaya başlar ve neredeyse yok olmuş gibi görünürler; tohumların dökülmesi ve boşa gitmesi, ağaçların birçok meyvesinin olgunlaşması ve çürümesi gibi olaylar meydana gelir. Aslan burcunun ateş elementi üzerindeki etkisi, ateş burçlarının ateş elementi üzerinde etkide bulunduğu ikinci varoluş şeklidir.

Yay Burcu :

Yay, ateş elementine, tüm ılımlılıktan uzak sıcaklık ve kuruluk etkisi bırakarak etki eder. Bu etki, tohumların ve otların yok olmasına, kışın yaprak döken ağaçların yapraklarının tamamen dökülmesine ve yıkılmasına, birçok hayvana zarar verilmesine ve birçok hayvan türünün saklanmasına ve yok olmasına neden olur; bu türler yeryüzünde görünmeye cesaret edemezler. Bu, ateş burçlarının ateş elementi üzerinde etkide bulunduğu üçüncü varoluş şeklidir. İşte bu, burçların elementler üzerinde etkili olduğu üç varoluş şeklidir.

Tüm olaylar, burçların ve gezegenlerin doğal anlamından kaynaklanan bir düzen çerçevesinde gerçekleşir; bu nedenle, üstün bedenlerin elementler üzerinde etkili olması (bazı zamanlarda ve yerlerde daha fazla ya da daha az belirgin şekilde gözlemlenebilir) [tüm doğal değişimlerin meydana gelmesine neden olur]. Doğal bir değerlendirme bu durumdan farklı bir şekilde görülebilse de, neden her zaman aynıdır.

Boğa Burcu :

Boğa, Başak ve Oğlak gibi toprak burçları, toprak elementi üzerinde etkili olurlar, ancak farklı şekillerde. Boğa, toprak üzerinde ılımlı soğukluk ve kuruluk etkisi bırakarak etki eder; yani, çok az ya da hiç engel olmadan, bu ılımlılık sayesinde birçok duyusal şeyin, yani türlerin ve bitkilerin büyümesinin ve benzerlerinin üretimi gerçekleşir.

Başak Burcu :

Başak, toprak elementi üzerinde daha az ılımlı ve yıkıma daha yakın bir soğukluk ve kuruluk etkisi bırakarak etki eder, bu nedenle bu etkiyle birlikte doğal bir hareket meydana gelir ve bunun sonucunda bitkiler zarar görür ve küçülür, otlar gecikir, ağaçların yaprakları düşer ve kurur. Ancak, bu soğukluk ve ılımlılıktan uzaklık öyle bir seviyede değildir ki, bazı şeyler ölüp yok olsa bile, yine de başka şeyler üretilir; bazı tohumlar filizlenir, bazı otlar yeni doğar, büyür ve benzer şekilde devam eder.

Oğlak Burcu :

Oğlak, toprak elementi üzerinde yok edici ve öldürücü bir aşırı soğukluk ve kuruluk etkisi bırakarak etki eder; bu dönemde şeyler kolayca üretilmez. Eğer bu dönemde hayvanlar üretilirse, genellikle çok küçük olurlar ve çoğunlukla evcilleştirilmiş hayvanlardan olurlar, çünkü beslenmeleri evcil ortamda gerçekleşir. Doğa, otların doğması, ağaçların dallarını büyütmesi veya çiçek açması için harekete geçmez, bu ancak tesadüfen gerçekleşebilir; tohumlar filizlenmez ve benzeri durumlar yaşanmaz.

İkizler Burcu :

İkizler, Terazi ve Kova burçları, hava elementi üzerinde etkili olurlar, ancak farklı şekillerde. İkizler, hava elementi üzerinde doğayı güçlendiren ılımlı sıcaklık ve nem etkisi bırakarak etki eder; bu etki, her kokuyu ve kokulu etkiyi güçlendirir. İkizler, bireylerin bulunduğu havanın doğal sıcaklığını ve ılımlılığını güçlendirir, bazı tohumların filizlenmesini sağlar ve benzeri etkiler yaratır.

Terazi Burcu :

Terazi, hava elementine ılımlılıktan uzak, yoğunlaştırıcı ve kalınlaştırıcı bir sıcaklık ve nem getirir ve bu etki, bireyler, tohumlar, otlar, ağaçların dalları ve meyveler üzerinde karışıklık ve zarar meydana getirir; onları yoğun ve zararlı buharlarla doldurur.

Kova Burcu :

Kova da benzer şekilde hava elementine, ılımlılıktan uzak, zararlı ve engelleyici bir sıcaklık ve nem getirir; bu etki, türlerin bireylerini yok eder ve onları yıkıma sürükler. Hayvanların, tohumların ve tüm bitkilerin havadan aldığı zararın, ölümün ve onlara olan etkinin büyük bir kısmı, Kova’nın hava üzerinde bıraktığı etkiden kaynaklanır.

Yengeç Burcu :

Yengeç, su üzerinde ılımlı bir soğukluk ve nem etkisi bırakarak etki eder; bu etki, doğanın hayvanlar ve tüm bitkilerin beslenmesi ve yaşamaları için hoşluk ve besin sağlama hareketini başlatır.

Akrep Burcu :

Akrep, su elementine ılımlılıktan uzak bir nem ve soğukluk getirir. Bu etki, doğanın hareketini beslenme veya korunmadan çok bozulma yönünde gerçekleştirir. Akrep’in suya neden olduğu bozulma ve acılık nedeniyle, çok az şeyi güçlendirir ve çok az besin sağlar.

Balık Burcu :

Balık, su elementine aşırı ve zararlı bir soğukluk taşır; bu etki, doğanın hayvanların, tohumların ve neredeyse tüm bitkilerin yok edilmesi ve ortadan kaldırılması için harekete geçmesine neden olur. Bu, Balık’ın suya getirdiği bozulma, acılık ve kokuşmuşluk etkisinden kaynaklanır.

Bu, burçların neden yalnızca on iki olduğunun, ne daha fazla ne de daha az olduğunun nedenidir; çünkü elementler yalnızca dört tanedir ve burçlar elementler üzerinde üç farklı şekilde etkili olurlar.

Birinci mod, besleyici ve büyümeyi teşvik edicidir.

İkinci mod, ne tamamen besleyici ne de tamamen yıkıcıdır.

Üçüncü mod ise yıkıcıdır.

Bu üç mod, başlangıcı, ortayı ve sonu içerir. Her üç burç, dört elementten birine etki eder, ancak üç ateş burcu, ateş üzerinde belirtilen üç modda etkili olur. Aynı şekilde, üç hava burcu, üç su burcu ve üç toprak burcu da kendi elementleri üzerinde bu üç modda etkili olur. Bu nedenle, Ptolemy*, Aaydimon*,
Astaphan*, Arastellus*, Albumasar* ve diğer filozoflar, burçların dört üçlü gruba ayrıldığı konusunda hemfikir olmuşlardır. Aynı doğaya sahip üç burç, o doğaya atanan element üzerinde etkili olur: ateş ateşte, hava havada, su suda, toprak ise toprakta etkilidir ve bu nedenle daha fazla veya daha az burç olamaz.

Burçların yalnızca on iki olmasının başka bir nedeni daha vardır. Zodyak, dördü kuzeyde ve dördü güneyde olmak üzere dört çeyrekten oluşur. Bu çeyreklerden biri ateş burçlarına, biri havaya, biri suya ve biri de toprağa ayrılmıştır. Her biri, yukarıda belirtilen dört elementin doğalarına göre üç burcu içerir.